Siyaset ısınacak demiştik, zaten belli değil miydi?
Türkiye’de 24 Haziran öncesi dönen dolaplar, partilerin birleşmesi ile oluşturulan ortak aday, Cumhurbaşkanından kurtuluşun tek yolu olarak görülen Abdullah Gül’ün aday gösterilmesi…
Birkaç ay önce konuşulan sözlerin unutulması, hodri meydan diyenlerin meydandan kaçarak birleşme partisi kurması, aslında mide bulandıran olaylar.
Kendine güveniyorsan çıkıp aday olacaksın, başkasının gücünün arkasına sığınmak siyasette etik olmamalı, siyasetçi veya herhangi bir kuruluşun başı veya başkanıysam kendime güvenip sahneye çıkmam gerek. Başkasının eli ile hamur yoğurmak ekmeğin tadını bozacağı gibi, müşteri kaybına neden olur. Fırıncı değilsen o zaman ekmek yapmayacaksın. Gazeteci değilsen haber yazmayacaksın yazılan haberi de eleştirmeyeceksin.
Siyaset tamamen kirlenmeye başladı. Kendine güvenmeyenler çareyi başkalarına aramaya başladı. Bu çareden çok çaresizlik değil mi?
Dönelim Rize’ ye…
Rize siyaseti sahne almaya başladı. Adil ve dürüst bir seçim olur dileğinde bulunalım. Siyasi sahneye ilk olarak AK Parti İl Başkanı Muhammet Avcı çıktı, kısa zamanda büyük mesafe kaydetti. 2009 yılında başladığı siyasi hayatında parti içinde çeşitli görevlerde bulundu. Bir ara parti yönetiminden istifa etmeyi düşünen ve kendi işinin başına dönmeyi hedefleyen Avcı ile zaman zaman yaptığımız görüşmelerde devam etmesi gerektiğini önerdim.
Söz mü dinledi, yoksa istikrar mı bekledi bilemem, ama büyümeye devam etti. İl genel meclis başkanlığı ve ardından il başkanlığı görevine başladı. Kısa sürede kendini siyasette yetiştiren Avcı 24 Haziran seçimlerinde tepe ile görüşerek milletvekilliği adaylığını onaylattı.
Ne diyelim hayırlı olsun. Sadece bir önerim olacak. Halkı kucakla, halktan uzak kalma, sevgi parayla satın alınmaz, sevgi kalplere girerek kazanılır. Elbette her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. İnsanlar yiğitliği değil, yoğurt yiyişe bakarlar. Siyaset uzun soluklu bir yol, bu yolda başarı bekleyen siyasiler öncelikle halktan kopmamalı. Avcı haklın içinde oldu. Rize’nin meselelerini iyi biliyor. Tabi bunları bilmek değil, uygulama aşamasına getirmeli. Sorunlar çözüldükçe düğüm azalır.
Siyaset hiç yapmadım, hiçbir zaman da taraf olmadım, Rize’de 3 siyasetçiyi benimsedim. Mesut Yılmaz, Hasan Karal ve Muhammet Avcı… Dileğim Avcı çizgisini genişleterek devam eder.
Hikmet Ayar’ın yeniden aday adayı olacağını duydum. Hikmet Ayar bu dönemde en kötü vekillik dönemini geçirdi. Organik çaya geçiş için karşı muhalefet oldu. Rize topraklarını sel ve heyelanlara verirken, kanser vakaları hızla artış gösterirken böyle bir çıkışını hiç mi hiç olumlu bulmadım. Hikmet Ayar halktan kopuk bir vekillik dönemi yaşadı. Dileğim ders almıştır.
Halil Bakırcı aday adayı olacakmış. Deli doludur, ama vekillik yapabilecek kadar siyaseti iyi bilmektedir. Diğer aday adayları için gelecek günlerde yazmaya devam edeceğim, burada MHP adayı Serkan Birben için tek şey söylemek istiyorum. Keşke meclise gidebilse. Keşke kazanabilse, Serkan Birben gibi dürüst kişilere mecliste ihtiyaç vardır.